1 Ocak 2010 Cuma

Euro 2016 Adaylığı ve 3 Büyük(!)ler...


Tam sevineceğiz, tam yerimizden zıplayacağız, işte bu! En sonunda bizde adaylıkta olsa açıkladık diyeceğiz ki; tam bize uygun bir ortam oluştu! Yandaşlar ve karşıtlar grubu! Hem de öyle iki karşıt grup falan değil ha! İki ayrı ikili karşıt grup! (Tam bir tekerleme oldu! Bunu bir seferde söyleyene benden stat maketi :) )

1.grup; milliyetçi takılan grup. Vay batımız var ama doğumuz yok. Biz bir bütünüz nasıl olmazcılarla buna karşı çıkan kesim. Sanki devlet doğuya yatırım hiç yapmazken bunlar hiç susmazlarmış gibi hareket ediyorlar. Kardeşim oranın stattan adaylıktan daha önemli sorunları var. (Tamam, bir Diyarbakır orada olsaydı en azından Diyarbakır’ın adı başka bir şekilde anılırdı ama bu seni haklı çıkarmaz! Sus otur oturduğun yerde!)

2.grup ise en sevdiğim grup ki benim burada asıl üzerinden geçeceğim grup! Takımdaşlar! 3.büyük(!)çüler! En büyük takım bizim takımcılar! Bizim stadımız yok siz diğer takımdansınızcılar! Evet evet anladınız siz onu! Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı yokmuş ama Galatasaray’ın daha yapılmamış TT Arena’sı varmış! Bu nasıl olmazmış! Siz bu ülkenin en büyük takımının en büyük stadını nasıl aday statlara almazsınızmış! Zaten sporda bu ülkenin başına ne geldiyse bu üç büyüklerden geldi kardeşim. Harcadıkları paranın hesabını soran yok! Oraya nasıl geldiklerini, kimi besledikleri ve bu kadar potansiyele rağmen neler yaptıklarını sorgulayan yok. Tek dertleri kendi adlarını duyurmak, egolarını tatmin etmek olan, para babaları, mafyavari adamlar topluluğu..

Şimdi de benim stadım neden orada yok? Ben UEFA kriterlerini bilmiyorum ama bu adamlar orada bir çalışma yapıp bir tercih yapıyorsa bir bildikleri vardır ama olur mu? Onlardan daha çok ben biliyorumcular etrafta hemen türemiş. Karşı tarafın argümanı ise daha ilginç! “ezikbahçe” bizi bir tek burada geçiyor! Yani nereden tutsan elinde kalan bir güruh! Bir topluluk işte…

Bu kadar konuşuyorsun senin fikrin ne? Diye soranlara cevabım ise yok! Ben bilemem UEFA kriterlerini sadece mantıksal açıdan bakarım bir iki kelam edebilirim. “Trabzon niye yok?” Diyenlere cevabım oraya 30 bin seyirciyi hangi yolla, nasıl getirteceksin diye sorarım,,, “Diyarbakır olmalı” diyen M.Demirkol gibilere adı Avrupa’da bile terörle anılan bir şehre hangi insanı hangi güvenle getirtebileceksin derim...
“Şükrü Saraçoğlu olmalı” diyen güruha ise artık Türk Futbolunun yakasından inin diye haykırmak isterim. Stadınız, paranız, lobiniz, medyanız arkanızdaki her neyse gidin artık! Gidin de bizler de rahatlayalım…
Bir Anadolu takımı şampiyonluğa oynar! Hemen bir oyuncusuna kanca takılır! (Bknz; Ali Turan GS flörtü) Yetmeeeezzz! Bİr genç oyuncu çıkar! Hemen benim param daha fazla, benim lobim daha iyi, çevrem çok büyük! Ben daha çabuk harcarımcılar oradadır! (Bknz; Tarık Daşgün-FB; Okan Koç-BJK) Yeter mi? Yetmeeeeezzz! Hakem bir hata yaptı mı? Yandı! Hemen o para babaları kendi medyalarına çıkar, bir barkovizyon; iki ağlama! Bitmiştir hakemler artık.. Sanki önceki senelerde hakemle şapmiyon olunmamış gibi... Bknz'e gerek yok! Oyun hergün herhangi bir gazetede oynanıyor zaten! Aç oku!..
Şimdi de Euro2016 adaylığında kapışmaya başladılar. Bakalım sevgili GS camiası ne zaman olaya dalacak ve bu konu ne zaman bu 3 büyük(!)ümüzün şampiyonluğuna bağlanacak?